TEZ GİRİŞ BÖLÜMÜ

Tez giriş bölümleri öğrencilerin tez yazımında en çok zorlandığı aşamalardan biridir. Bu yazı kapsamında siz değerli öğrenciler için tez giriş bölümü yazımıyla ilgili ipuçları vererek sırtınıza binen akademik yükü bir nebze de olsun azaltmayı hedeflemekteyiz. Her tez ortalama aşağıda görüldüğü üzere 6 bölümden oluşmaktadır.

Yukarda yer alan bölümlerin her biri bir tezin kalitesini ortaya koymakta oldukça önem taşımaktadır. Ancak bir tezin giriş bölümü okuyucunun genellikle ilk okuduğu bölüm olma niteliği taşıdığından tezin vitrini açısından hayati bir öneme sahip olmaktadır. Bu nedenle giriş bölümünüzü yazarken çok dikkatli olmanız gerekmektedir. Tez giriş bölümü yazarken dört soruya cevap vermeniz gerekmektedir. Bu sorular aşağıda gösterilmektedir.

Tez giriş bölümü, okuyucuya sadece o bölümü okuması durumunda dahi tezin konusuna ve ne amaçla yazıldığı kazanımını veren bir bölüm olmalıdır. Tezin ne amaçla meydana getirildiği ve literatürdeki öneminin ne olduğunun giriş bölümünde okuyucuya muhakkak verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda bahsi geçenler dışında, tez giriş bölümü yazarken dikkat edilmesi gereken birkaç husus daha bulunmaktadır. Bu hususlara aşağıda gösterilmektedir.

Sizler için hazırladığımız bu bilgilendirici yazıyı yine sizler için uygun gördüğümüz örneklerle sonlandırıyoruz. Memnuniyetiniz önceliğimizdir.

Örnek Tez Girişleri

Örnek Tez Girişi 1

Muhasebe sisteminin temellerini oluşturan belgelerin elektronik ortama geçirilmesi ile birlikte hızlı, güvenli, şeffaf ve her an ulaşılabilir olma özellikleri getirilniştir. Bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda muhasebe kayıtları da gerçek zamanlı olarak düzenlenerek güvenilirlik artmıştır. E-Fatura sistemi ile başlayan bu süreci e-defter, e-arşiv uygulamaları takip etmektedir. Bu uygulamalara belirli kriterler kapsamında zorunluluk getirilerek başlatılmıştır. İlerleyen zamanlarda uygulamaların kapsamları genişletilerek kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Vergi denetimlerinde kolaylık ve kaçakcılığı önlemek, bilgiye ulaşımda kolaylık sağlayabilmek, denetimlerin kolaylaştırılması, maliyetlerde azaltma yaratarak maliyet tasarrufu sağlamak gibi amaçlar doğrultusunda uygulamaların kapsamları genişletilmiştir.

Muhasebe uygulamalarına gelen yenilikler doğrultusunda muhasebe meslek mensuplarının da bu düzenlemelere adapte olmaları gerekmektedir. Elektronik muhasebe uygulamalarına gönüllü ya da zorunlua olarak geçen mükelleflerin talepleri doğrultusunda, meslek mensupları elektronik dönüşüm kapsamında hizmetler sunmaya başlamışlardır.

Çalışma, Kırıkkale’de faaliyet gösteren ve Serbest Muhasebecilerin Mali Müşavirler Odasına kayıtlı Müşavirlerin elektronik muhasebe uygulamalarına geçişte zorluk yaşayıp yaşamadıklarını ölçmeye yönelik gerçekleştirilmiştir. Çalışmalarda veri toplamaya ilişkin aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket sorularında meslek mensuplarının elektronik muhasebe uygulamaları hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları, elektronik muhasebe uygulamalarının kullanımı hakkındaki görüşleri, e-uygulamalara dair duydukları güveni sorgulamaya yönelik sorular sorulmuştur.

Çalışmanın birinci bölümünde elektronik dönüşüm kavramı açıklanarak e-dönüşüm süreç ve yöntemlerine, muhasebede kullanılan defterler ve belgelere, elektronik dönüşümle birlikte gelen elektronik muhasebe uygulamaları incelenerek uygulamaların avantaj ve dezavantajlarına, kullanıcı sayılarına, sistemin işleyişine, yasal dayanklarına yer verilmiştir.

Çalışmanın ikinci bölümünde, elektronik muhasebe uygulaması kullanan muhasebe meslek mensuplarının uygulamaya ilişkin görüşleri değerlendirilmiştir. Meslek mensuplarının bilgi düzeylerinin, davranışsal tutumlarının, kullanma niyetlerinin, performans beklentilerinin, kolaylaştırma koşulları ve güven beklentilerinin mesleki deneyimlerine göre farklılık gösterip göstermediği de araştırılmaktadır.

Örnek Tez Girişi 2

Yirmi birinci yüzyılda artan dünya nüfusu ve hızla artan teknolojik gelişmeler gibi nedenler ile insanların ihtiyaçları, bunları karşılayabilme süreleri ve bu ihtiyaçların tedarik etmek istedikleri ürün fiyatlarının alım güçleri ile örtüşebilmesi, beklentilerini karşılayabilmesi gibi konular oldukça önem kazanmaktadır.

Üretim süreçlerinin girdisi olan birçok hammadde ve yarı mamülü, üretimi gerçekleştirecek işletmeler kendileri üretebilecekleri gibi dış kaynaklardan da tedarik edebilmektedirler. Bu noktada üretilen ürünün müşteri bulabilmesi ve hitap ettiği tüketici pazarında varlığını koruyabilmesi için üretim sürecine doğrudan veya dolaylı yoldan dahil olan tüm hammadde ve yarı mamüllerinde en iyi koşullarda satın alınması gerekmektedir.

Tüm bu nedenlerden dolayı doğru bir üretim sürecinin devam edebilmesi için satın alma ve süreçlerinin de çok etkili şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Geleneksel satın alma yöntemlerine ait birçok süreç, dünyada yerini iki bin yılı ve sonrasında yapay zeka teknolojileri ile gerçekleştirilen süreçlere bırakmaya başlamıştır.

Ülkemizdeki işletmelerde ise yapay zeka ile gerçekleştirilen satın alma süreçleri henüz dünyadaki uygulamalarda görülen oranda yer bulamamıştır. Bu çalışmanın ikinci bölümünde; üretim kavramı, üretim ve yönetiminin tarihsel gelişimi, üretim sistemleri ve sınıflandırmalarına yer verilmiştir. Üçüncü bölümde; satın alma kavramı, satın alma süreçlerini yürüten satın alma departmanı, satın alma süreçleri ve yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.

Dördüncü bölümde ise; yapay zekanın ne olduğu, yapay zekanın tarihsel gelişimi ve günümüzde yaygın olarak kullanım alanı bulan yapay zeka teknolojilerinin başlıcalarına değinilmiştir. Beşinci bölümde; yapay zekanın satın almanın hangi süreçlerinde kullanılabileceği ve bu kapsamda yapılan akademik çalışmaların yer aldığı literatür araştırmasına yer verilmiştir. Altıncı bölümde çelik üretim sektöründe ki bir işletmenin satın alma departmanın alımlarına ilişkin yapay zeka teknolojilerinden bulanık mantık teknolojisi altında incelenen bulanık TOPSIS tekniği kullanılarak gerçekleştirilen bir uygulamaya yer verilmiştir. Yedinci bölümde ise yapılan uygulamaya ait sonuçlara yer verilmiştir.